بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

رَبَّنَآ أَخۡرِجۡنَا مِنۡهَا فَإِنۡ عُدۡنَا فَإِنَّا ظَٰلِمُونَ ١٠٧

Ey bizim Rabbimiz! çıkar bizleri bundan, döner bir daha edersek her halde bizler zalimiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالَ ٱخۡسَـُٔواْ فِيهَا وَلَا تُكَلِّمُونِ ١٠٨

Buyurur ki sinin orada, söylemeyin bana.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّهُۥ كَانَ فَرِيقٞ مِّنۡ عِبَادِي يَقُولُونَ رَبَّنَآ ءَامَنَّا فَٱغۡفِرۡ لَنَا وَٱرۡحَمۡنَا وَأَنتَ خَيۡرُ ٱلرَّٰحِمِينَ ١٠٩

çünkü kullarımdan bir fırka vardı "Rabbimiz! Biz iman ettik; öyle ise bizi bağışla, bize merhamet et, sen, merhametlilerin en iyisisin." diyorlardı da.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَٱتَّخَذۡتُمُوهُمۡ سِخۡرِيًّا حَتَّىٰٓ أَنسَوۡكُمۡ ذِكۡرِي وَكُنتُم مِّنۡهُمۡ تَضۡحَكُونَ ١١٠

Siz onları mashara yerine tutunuz, hattâ size benim yâdımı unutturdular, onlara öyle gülüyordunuz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنِّي جَزَيۡتُهُمُ ٱلۡيَوۡمَ بِمَا صَبَرُوٓاْ أَنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡفَآئِزُونَ ١١١

İşte onlara ben sabretmelerine mukabil bu gün bu mükâfatı verdim, onlardır onlar, murada erenler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَٰلَ كَمۡ لَبِثۡتُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ عَدَدَ سِنِينَ ١١٢

Arzda seneler sayısı ne kadar kaldınız? Buyurur.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ لَبِثۡنَا يَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ يَوۡمٖ فَسۡـَٔلِ ٱلۡعَآدِّينَ ١١٣

Bir gün veya bir günün birazı, sayanlara sor derler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَٰلَ إِن لَّبِثۡتُمۡ إِلَّا قَلِيلٗاۖ لَّوۡ أَنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ ١١٤

Buyurur ki bilmiş olsanız cidden pek az kaldınız.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَحَسِبۡتُمۡ أَنَّمَا خَلَقۡنَٰكُمۡ عَبَثٗا وَأَنَّكُمۡ إِلَيۡنَا لَا تُرۡجَعُونَ ١١٥

Ya zannettiniz mi ki biz, sizi sırf bir abes yarattık? ve siz, bize irca edilmeyeceksiniz?

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَتَعَٰلَى ٱللَّهُ ٱلۡمَلِكُ ٱلۡحَقُّۖ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ رَبُّ ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡكَرِيمِ ١١٦

Demek ki Allah, o hak padişah yüksek çok yüksek, başka tanrı yok ancak o, o Arş’ı kerîmin Rabb’i.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَمَن يَدۡعُ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ لَا بُرۡهَٰنَ لَهُۥ بِهِۦ فَإِنَّمَا حِسَابُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦٓۚ إِنَّهُۥ لَا يُفۡلِحُ ٱلۡكَٰفِرُونَ ١١٧

Ve her kim Allah’ın beraberinde diğer bir tanrı davâ ederse onun ona hiç bir bürhanı yoktur ve ancak Rabbin’in indinde hesabı vardır, hak bu ki kâfirler felâh bulmazlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu